Partiyi Tasasız Geçir!

Biz kızlar bayılırız partiye gitmeye, parti organize etmeye... Doğum günü, tanışma yıldönümü, mezuniyet; her şeyi partilemeli, eğlencenin hızını kesmemeliyiz. Tabii birtakım aksiliklerle karşılaşmamız da olası. İşte onlarla başa çıkma yolları...


"Elbisemin fermuarı bozuldu"
Evden tam çıkmak üzereyken fermuarın mı bozuldu? Hiç sorun etme. Eline birkaç tane toplu ya da çengelli iğne al ve fermuarı birleştir. Fermuar sırtındaysa, annenden yardım isteyebilirsin. "Bu görünen iğnelerle karizmam ne olacak" diye düşünebilirsin, haklısın. Ama bunun da bir çaresi var. İğneleri kapatmak için elbisene uygun renkte bir kurdele bulup fermuarın üzerini iğneleri kapatacak şekilde süslemen mümkün.
"Elbisem arkadaşımınkiyle aynı"
Partide, sokakta, arkadaş toplantılarında herkesin başına gelebilecek bir durum. Tıpkı ünlüler gibi, sen de arkadaşlarınla pişti olabilirsin. Artık çoğumuz aynı mağazalardan giyinip aynı tasarımcıları takip ettiğimiz için bu ihtimal hepimiz için söz konusu. O halde daha en başından önlem almaya ne dersin? Örneğin, elbiseni çeşitli aksesuarlarla süslemeyi deneyebilirsin. İnan, aynı elbise bile olsa, seninki yine de en güzeli olacak!

"Ayakkabım vuruyor"
Özellikle yeni ayakkabılar bunu hep yapar. Ama sen korkma, çaresi var. Tabanına biraz yükseklik sağlayacak bir taban, örneğin karton, gazete kağıdı, peçete gibi şeyler koymak, geçici de olsa işine yarayabilir. Bu arada ayakkabının vuran yerini iç kısmından çekiçle biraz ezebilirsin. Böylece derinin yumuşamasını sağlar, ayaklarını da biraz rahat ettirirsin. Ayrıca bu işin bir yolu daha var. Bir kalıp sabunu muslukta ıslat ve ıslak sabunla ayakkabının vurduğu yeri ovuştur. Ardından ayakkabının kurumasını bekle.
Artık ayakların daha rahat edeceği kesin.
"Çorabım kaçtı"
Eğer, kaçık henüz yolunu tutup ilerlemediyse işin kolay. Hemen parlatıcı ojeni kap ve kaçığın ilerlemesini engellemek için çorabın içine ve dışına birer damla sür. Eğer kaçık ilerlediyse, çorabını çıkar ve hemen çöpe at. Ne de olsa artık bahar mevsimindeyiz. Dans ederken üşümeyeceğine göre o çoraba ihtiyacın yok demektir.
"Gözaltlarım torba torba"
Haklısın canını sıkmakta, ama umutsuzluğa hemen kapılma. Beraber bunun da altından kalkarız birlikte:) Demlenmiş çay poşetleri, inan hiç ummadığın kadar işine yarayabilir. Bu konuda her türlü çay işine yarar aslında, ama en etkilisi yeşil çay olacak. Poşeti suya koy, birkaç dakika demlenmesini bekle, bir kanepeye uzan ve poşetleri gözkapaklarının üzerine yerleştir. 10 dakika bu şekilde bekle. Bir yöntem daha var! O da gözkapaklarına birer dondurulmuş kaşık yerleştirmek ve 5 dakika beklemek. Hatta bu iki işlemi üst üste uygulayabilir ve çifte etki yaratabilirsin.
"Saçlarım berbat"
Güzellik salonunda saatlerini harcadın, ama kuaförün saçlarını bir şeye benzetemedi. Ve sen bu durumda partinin prensesi değil, olsa olsa cadısı olacaksın. Böyle bir durumla karşılaştığında kesinlikle olay mahallini hemen terk etme. Saçına istediğin şekli verene kadar kuaförden çıkma. Onu yönlendirmeye, ne istediğini tekrar tekrar anlatmaya çalış. Bitirmeden çıkma. Ama yok eğer her seferinde saçlarını daha da korkunç bir hale getiriyorsa, ya sadece düz fön çekmesini iste ya da eve gidip saçlarını hemen yıka ve jöleyle kendin şekil vermeye çalış. Dert etme, biraz önceki halinden daha güzel olacağın kesin.